Antwerp kenti bir zamanlar dünyanın en büyük ticaret limanı imiş. Günümüzde Belçika’nın Flamanca konuşulan bölgesinin başkenti ve Belçika’nın ikinci büyük kenti olan Antwerp, sadece Belçika’da değil tüm Benelux bölgesinde iş hayatı, siyaset, moda, tasarım, kültür, sanat ve gastronomi denince akla ilk gelen yerlerden.
Tag Archives: bar
Washington D.C: Bir Başkentten Çok Daha Fazlası
Washington D.C Beyaz Saray’dan Pentagon’a Amerika denince ilk akla gelen birçok şeyin bulunduğu bir yer. Amerikan başkanından senatörlere her eyaletten siyasetçilerin ve dünyanın her yerinden diplomatların doldurduğu Washington D.C’yi sıkıcı bir bürokrat şehri sanan fena yanılır. Sakinlerinin kısaca D.C dediği şehrin tarih, kültür, eğlence, yeme ve içme gibi farklı yönleriyle sunduğu şeyler o kadar çok renkli ve fazla ki burada günlerce değil haftalarca ve hatta aylarca farklı şeyler yaparak ve görerek hiç sıkılmadan vakit geçirmek gayet mümkün.
Münih: Buğday Biraları Diyarı
Oktoberfest gibi festivalleri ile bilinen Münih Bavyera eyaletinin başkenti ve en büyük şehri. Bavyera bölgesi, tarihi, kültürü, siyaseti ve mutfağı ile neredeyse Almanya’dan farklı bir ülke sayılabilir. Amerika ve Avrupa’da Almanya denince akıllara ilk gelen kısa deri pantolonlu, koca bira bardaklı, tüylü şapkalı Alman imajı Almanya’nın büyük çoğu ile alakası olmayan ve daha çok Münih’i temsil eden bir imaj. Bu durumda Münih için Almanya’nın dünyadaki imajını yaratan şehir de denebilir.
Atina: Akdeniz’in Keyif Başkenti
Sıcak, canlı ve hareketli kentleri sevenlerin Atina’yı sevmemesi mümkün değil. Atina diğer bazı Avrupa kentleri gibi dış güzelliği ile değil, enerjisi, hayattan keyif almayı bilen insanları ve mükemmel yeme içme imkanları ile etkileyici olan kentlerden. Biz de Atina seyahatimizi yazarken hakkında çokça bilgi ve rehber bulabilecek anıt ve tarihi eserleri kısa geçip, şehirde dolaşırken hoşumuza giden mahalleleri ve mekanlara daha fazla yer verelim dedik.
Bordeaux – Bağbozumu ve Şarap
Üzümleri ve şarapları ile dünyaca ünlü olan Bordeaux, güney Fransa’nın Akitanya eyaleti ve Gironde bölgesinin en büyük şehri. Şarap üreticiliği yanında kültür, sanat, ticaret ve gastronomi alanında da iddialı olan Bordeaux ve çevresi, Fransa’nın kuzeyinden farklı olarak hem iklimi hem de insanları ve kültürü ile oldukça güneyli. Bordeaux’ya gitmek için en bizce en ideal zaman ise Eylül sonu ve Ekim başına denk gelen bağbozumu zamanı ya da hemen öncesi.
Roma
Dünyada en çok ziyaret edilen şehirlerden olan Roma ile internette birçok rehber, blog yazısı ve tavsiye kolayca bulunabilir. Roma o kadar popüler ki “Roma, Açık Şehir”, “Roma Tatili”, “La Dolce Vita”, “To Rome with Love” ve “Yetenekli Bay Ripley” gibi yüzlerce ünlü film ve edebi eserin de mekanı olarak kullanılmış. Bu nedenle biz şehrin ilk akla gelen yerlerini kısaca geçip, bizim özellikle sevdiğimiz diğer bazı mekanları yazalım dedik.
Litvanya – Vilnius ve Trakai
Litvanya’nın 1400’lü yılların başında yüzölçümü olarak Avrupa’nın en büyük ülkesi olduğunu öğrenmek oldukça şaşırtıcı olabilir. İlerleyen yıllarda gücünü ve önemini kaybeden Litvanya bugün Baltık Denizi kıyısında Polonya ve Letonya arasına sıkışmış küçük bir Baltık cumhuriyeti. Uzun ve soğuk kışların yaşandığı Litvanya’nın başkenti Vilnius bir zamanlar Avrupa’nın en kozmopolit ve çok kültürlü şehirlerinden biriymiş. Bugün eski şaşalı günlerine göre daha mütevazi ve küçük bir şehir olsa da Vilnius kuzey ülkelerini sevenlerin güzel vakit geçirebileceği farklı kültürlerin etkilerini taşıyan ama yine de karakterli bir şehir.
Singapur: Bir Şehre Sığan Uzakdoğu
Tek şehirden oluşan küçük bir devlet Singapur bu küçüklüğünden beklenmeyecek kadar büyük bir kültürel çeşitliliğe sahip. Büyüklüğü bir uçtan bir uca 50 kilometre olan Singapur’da tam dört resmi dil, yüzlerce farklı halktan insan ve kültür birarada yaşıyor. Uzakdoğunun refah düzeyi en yüksek ülkelerinden olması ve de vergi politikaları neticesi birçok şirketin yönetim merkezi olması nüfusun %40’ını yabancılardan oluşmasına katkıda bulunmuş. Ekvator çizgisi üzerinde bulunan Singapur yıl boyunca sıcak ve nemli tropik iklime sahip. Singapur bunlar yanında sakız çiğnemeye uygulanan para cezaları gibi alışılmadık kanunları ile de bilinen ilginç bir ülke.
Tayland: Bangkok ve Çevresi
Tayland “gülümseyen insanların ülkesi” olarak da bilinir. Refah açısından üst sıralarda yer alan bir ülke olmasa da Tayland’lıların genel ruh halleri bu mutluluğun herhalde en büyük nedeni. Tayland’da uzakdoğuya daha önce gitmemiş ve tam olarak ne beklediğinden ya da neyle karşılaşacağından emin olamayanlar için, gerektiğinde Avrupa standartlarında istendiğinde ise dünyanın bambaşka bir köşesinde olduğunuzu tamamen hissettirecek derecede farklı ve şaşırtıcı seçenekler var. Yeme içmeden, tarih ve kültüre kadar Tayland’ın sunduğu çeşitlilik gerçekten etkileyici.
Yukarı Normandiya: Le Havre, Honfleur ve Rouen
Normandiya Fransa’nın kuzey batısında. Elma şarapları, Calvados adlı elma konyağı, 2. Dünya Savaşı ve Normandiya Çıkarması, Monet ve diğer empresyonist ressamların eserlerinin çoğunu verdikleri yer olması, Le Havre ve Rouen gibi liman şehirleri ile de biliniyor. Normandiya’ya ulaşım, havaalanı olmaması ve Fransızların hızlı TGV trenlerinin bu bölgeye uğramaması nedeniyle Paris ve diğer bölgelerden oldukça sıkıntılı. Normandiya Fransa’nın diğer bir çok bölgesine göre oldukça serin ve yağışlı bir okyanus iklimine de sahip. Bu yönleri ile ilk anda pek cazip gelmese de tarih, kültür, doğa ve yeme içmeye meraklı olanların Normandiya’yı seveceklerini düşünüyoruz.