İspanya’nın Şarap Deposu: Zaragoza

İspanya’nın en önemli üç büyük bölge başkentinin tam ortasında olması Zaragoza’nın hem şansı hem de şanssızlığı olmuş. Gerçekten de Zaragoza, İspanya’nın başkenti Zaragoza, Katalonların başkenti Barcelona ve Baskların başkenti Bilbao’nun oluşturduğu üçgenin tam ortasında yer alıyor ve hepsine sadece bir, bir buçuk saat uzaklıkta. Hal böyle olunca Zaragoza bir yandan önemli bir kavşak noktası ve stratejik bir şehir olurken diğer taraftan da bu büyük şehirlerin gölgesinde kalmış. Bir zamanlar Aragon krallığının başkenti olan ve Rioja şaraplarından, İspanya’nın yetiştirdiği en büyük ressam Goya’nın memleketi olmaya kadar pek çok ilginç özelliği olan Zaragoza’da yapacak ve görecek şey çok.

img_5654

Okumaya devam et

Madrid: İspanya’da Uyumayan Başkent

Madrid’e yolumuz ilk defa on yıl kadar önce henüz seyahat etmeye ilk başladığımız dönemde düşmüştü. O zaman çok az zaman geçirebildiğimiz bu şehre bayılmış, hem tarih ve kültür, hem de yeme içme anlamında beklentilerimizi kat kat aşan bu şehre en kısa zamanda tekrar gelmeye karar vermiştik. Araden geçen on yılda İspanya’ya yolumuz defalarca düştü, ülkenin her köşesini gezip aylarca vakit geçirdik ama Madrid’e tekrar gelme fırsatımız olmadı. Bu yıl yolumuz bir iş için Zaragoza’ya düşünce bunu fırsat bilip hemen seyahati uzattık ve birkaç günlük bir Madrid bölümü de ekledik. İyi de yapmışız. Almadovar’ın bütün filmlerine ilham veren Madrid, denize kıyısı olmamasına rağmen hayattan keyif almayı bilen insanları ve enerjisi ile bu farkı fersah farsah kapatıyor. Normalde büyük laf etmeyiz ama İspanya’nın 20’den fazla kentini gördükten sonra Madrid’i görmeyen İspanya’yı tam olarak görmüş sayılmaz diye büyük bir laf ediyor ve tekrar geleceğimiz zamanı iple çekiyoruz.

img_5501

Okumaya devam et

Valencia: Paella’nın Anavatanı

Akdeniz kıyısındaki Valencia, İspanya’nın Madrid ve Barcelona’dan sonra üçüncü en büyük kenti. Büyüklüğü açısından Madrid ve Barcelona’yı aratmayan Valencia, bu iki büyük şehir kadar turistik değil ve bu nedenle İspanyol –ve biraz da Katalan- karakteri daha baskın. Paella’nın çıkış yeri ve anavatanı olan Valencia, portakalı, bademi, uzun plajları ve herbiri bir mimari harikası olan Bilim ve Sanat kompleksi ile de biliniyor. İspanya denince gitmek için ilk akla gelecek yer midir bilemeyiz ama biz İspanya’nın çoğu bölgesini görmüş halimizle Valencia’yı çok sevdik.

ciudad

Okumaya devam et

Kanarya Adaları – Gomera

Bu yazının kısa ve farklı bir versiyonu Hürriyet Seyahat’in 28 Ocak 2013 tarihli sayısında yayınlanmıştır.

Kristof Kolomb’un Amerika’yı keşif yolculuğu öncesi mola verdiği son durak olan Gomera adası o kadar dağlık ve engebeli ki bir uçtan bir uca sadece 20 kilometre olan adayı katetmek iki saatten fazla sürebiliyor. Belki de bu nedenle dünyada kendi gramerine sahip ve koruma altındaki ıslık dilinin (silbo) konuşulduğu tek ada La Gomera. Gomera adasında yıl boyunca yağmurun eksik olmadığı sık ormanlar ve sürekli güneşli sahil bölgeleri ile yüzölçümünden beklenmeyecek bir iklim ve bitki çeşitliliğine sahip. Türkiye’de oldukça sevilen yazar Alain de Botton da bir röportajında Gomera adasını seyahatlerinde kendisini en çok etkileyen 10 yerden biri olarak saymıştı.

IMG_3183

Okumaya devam et

Kanarya Adaları – Tenerife

Tenerife adası İspanya’ya bağlı özerk Kanaryalar eyaletinin başkenti ve Kanarya Adaları içinde yüzölçümü ve nüfus olarak en büyük ada. Bu nedenle Tenerife adası, gemiyle diğer Kanarya adalarına ulaşım açısından da merkez alınabilecek bir yer. Adanın tam ortasında bulunan 3900 metre yüksekliğindeki El Teide dağı ve çevresindeki sık ormanlar nedeniyle adada çok farklı iklimler aynı anda yaşanıyor. Tenerife’nin ortasında yer alan dağlık bölgeler karlıyken, aynı anda adanın sahil bölgelerinde 30 derece sıcaklıkta deniz ve güneşin tadı çıkarılabilir. Tenerife sadece deniz-kum için değil aynı zamanda kültür, trekking, kanarya mutfağı gibi pek çok nedenden dolayı özellikle kışın tercih edilebilir.

IMG_3347

Okumaya devam et

Kanarya Adaları

Yıl boyunca ılıman iklime sahip olan Kanarya Adaları yönetim olarak İspanya’ya bağlı özerk bir bölge. Batı Afrika açıklarındaki Kanarya Adalarına Türkiye’den henüz direkt uçuş yok ama İspanya üzerinden Madrid ya da Barcelona aktarması ile altı saatlik bir uçuşla buraya ulaşılabilir. Ulaşımının zor olması ve ülkemizde pek bilinmemesi nedeniyle Türkiye’deki gezginlerin pek de uğramadığı Kanarya adaları özellikle kış aylarında gidecek sıcak ama çok da uzak olmayan yerler arayan gezginler için ideal bir seyahat mekanı olabilir.

canarias

Okumaya devam et

Bask Ülkesi – Bilbao, San Sebastian, Biarritz

Euskadi Baskça’da Baskların Ülkesi demek. Dördü İspanya, üçü Fransa’da kalan toplam yedi eyaletten oluşan Bask ülkesi, genellikle dünyaca ünlenmiş nefis yemekleri ve  İspanyolcadan tamamen farklı olan karışık dili ile tanınıyor. San Sebastian Film Festivali vesilesiyle gittiğimiz ve birkaç gün boyunca üç büyük şehrini ziyaret ettiğimiz Bask ülkesini hakkıyla keşfedebilmek için aslında çok daha uzun bir gezi gerektiğini farkettik. Bask’a geleceklere tavsiyemiz eğer yeme/ içme ve kültür odaklı seyahatlerden hoşlanıyorlarsa buraya en az bir hafta ayırmak.

Okumaya devam et

Barcelona – La Barceloneta ve Sahil Bölgesi

Barcelona Avrupa’da bir kaç dakikalık kısa bir yürüyüşle sahile inip ince kumlu plajda denize girilebilen ender şehirlerden. La Barceloneta eski liman bölgesinden olimpiyat köyüne kadar uzanan sahil bölgesi ve plaja verilen genel isim. Bu bölgede hem turistlerin hem de Barcelonalıların gittiği pek çok restoran, cafe ve bar var. Herşey bir yana hiç bir vasıta kullanmadan şehir merkezinden plaja inebilmek güzel bir duygu.

Okumaya devam et

Barcelona – Eixample ve Kuzey Tarafları

Eixample ve etrafında yer alan bölge Barcelona’nın son iki yüz yılda gelişen mahalleleri. Planlı ve ızgara usülü birbirini kesen caddeleri ile eski şehirden ayrılan bu bölgede de çok sayıda mağaza ve cafe var. Eski şehrin kalabalığından uzaklaşmak ama Barcelona’dan da kopmak istemeyen çok sayıda Barcelonalı da yaşamak için burayı tercih ediyor. Ünlü Katalan mimar Gaudi’nın tasarladığı binaların çoğu şehrin bu bölgesinde. Bunun nedeni ise Gaudi’nin aktif olarak eserlerini verdiği dönemin şehrin bu bölgesinin geliştiği döneme denk gelmesi.

Casa Mila

Okumaya devam et

Barcelona – El Born Bölgesi

El Born, Barcelona’daki yeni favori mahallemiz. Diğer mahallere nazaran daha az turistik ve nispeten sakin olması, tarihi şehir içinde liman ve Barri Gotic bölgesi arasında gayet iyi bir konumda bulunması, genellikle genç Barcelonalıların vakit geçirdiği çok sayıda cafe ve barın burada olması, tarihi atmosferi, etnik kültürel çeşitliliği ve pek çok Bask tavernası ve pintxos restoranının burada bulunması El Born bölgesini sevmemizin bir kaç nedeni.

Okumaya devam et