Karadağ: Herceg-Novi, Kotor ve Perast

Karadağ birkaç yıl öncesine kadar Güney Adriyatik’in en sakin ve el değmemiş sahillerine sahipti. Sırbistan’dan ayrılıp bağımsız bir ülke olmasından sonra hızla keşfedilen ve turizm patlaması yaşayan Karadağ’ın küçük sahil kentleri hala komşu ülkelerdeki pek çok kente göre nispeten sakin ve güzel. Novi-Herceg (veya Türkçe adıyla Yeni Hersek) ve Kotor ülkenin Güney Batısında bulunan birbirinden güzel iki küçük şehir.

monte

Okumaya devam et

Dubrovnik: Hırvatistan’ın Güney Köşesi

Dubrovnik, İtalya’dan Karadağ’a kadar Adriyatik boyunca ip gibi uzanan Hırvatistan kıyılarının en güney ucundaki  şehir. Bölgede açık farkla en çok ziyaretçi alan yer olan Dubrovnik, güzel ve karakterli bir tarihi kent merkezine sahip. Dubrovnik’in çevresi de birbirinden güzel adalar, plajlar ve köylerle dolu. Dubrovnik benzer güzellikte ama daha sakin olan Karadağ kıyılarına ve Bosna-Hersek’in Mostar gibi güzel kentlerine de oldukça yakın.

IMG_8545

Okumaya devam et

Hırvatistan – Istria Bölgesi (Rovinj, Pula ve Porec)

Hırvatistan’a ilk gezimizi Türkiye’ye göre uzak ve sapa olması nedeniyle Türkiyeli gezginlerin yolunun pek düşmediği Istria bölgesine yaptık. Istria Hırvatistan’ın en batısında İtalya ile komşu, coğrafi olarak Dubrovnik, Split gibi daha turistik olan sahil şehirlerinden görece kopuk, kalp şeklinde bir yarımada. Istria Hırvatistan’da kültürel olarak da İtalya ile en yakın bölge. Bu bölgede İtalyanca Hırvatça’dan sonra en çok konuşulan dil. Istria’da hala dili, kültürü ve yemekleri ile balkan kültürünü latin kültürü ile kaynaştıran bir İtalyan azınlık yaşıyor. Istria bölgesine kırmızı kiremitli evleri, şarapları, ve dağlık köyler arasında uzanan üzüm bağları nedeniyle Hırvatistan’ın Toscana’sı da deniyor.

Okumaya devam et

Slovenya – Ljubljana

Slovenya coğrafi konumu ve kültürü sayesinde Balkanlar, Akdeniz ve Orta Avrupa’nın etkilerini hissedebileceğiniz bir ülke. Slovenya’nın başkenti olan ve adını yazarken hala zorlandığımız Ljubljana biraz İtalyan biraz Alman biraz da Balkan şehirlerini andıran ufak ve sevimli bir şehir. Yalnız şu var ki bu küçük şehir nüfusuna göre hem tarih, hem yeme içme hem de kültür sanat anlamında görecek ve yapacak çok fazla şey sunuyor. Yolu Balkanların batısına düşenlere mutlaka birkaç günlüğüne Ljubljana’ya uğrayıp keyfini çıkarmalarını tavsiye ederiz.

Okumaya devam et