Tek şehirden oluşan küçük bir devlet Singapur bu küçüklüğünden beklenmeyecek kadar büyük bir kültürel çeşitliliğe sahip. Büyüklüğü bir uçtan bir uca 50 kilometre olan Singapur’da tam dört resmi dil, yüzlerce farklı halktan insan ve kültür birarada yaşıyor. Uzakdoğunun refah düzeyi en yüksek ülkelerinden olması ve de vergi politikaları neticesi birçok şirketin yönetim merkezi olması nüfusun %40’ını yabancılardan oluşmasına katkıda bulunmuş. Ekvator çizgisi üzerinde bulunan Singapur yıl boyunca sıcak ve nemli tropik iklime sahip. Singapur bunlar yanında sakız çiğnemeye uygulanan para cezaları gibi alışılmadık kanunları ile de bilinen ilginç bir ülke.
Tag Archives: Jazz Bar
Boston – Cambridge
Cambridge, Harvard ve MIT üniversitelerinin bulunduğu semt. Zamanında ayrı bir şehir iken zamanla Boston şehrinin bir bölümü haline gelmiş. Cambridge, Boston’da Charles nehrinin kuzey kıyısı boyunca uzanıyor. Her iki üniversite de kampüs binalarını gezmek ve derslerin büyük bir çoğunluğuna katılmak mümkün.
Boston – Downtown, North End, South End, Charlestown
Boston 1773 yılında ABD’nın bağımsızlığını kazandığı tarihi Çay Partisi (Tea Party) ile ünlü bir şehir. Bugün ABD’nin New England bölgesinin merkezi olan Boston, birçok üniversite ve firmanın burada bulunması nedeniyle Amerika’ya yolu düşenlerin en çok gittiği şehirlerden. Boston, tarih, kültür ve yeme içme yönlerinden zengin bir kent. Bize çok sevdiğimiz New York’un daha küçük ve yaşanılabilir bir hali gibi geldi. Toplam bir hafta kaldığımız Boston’da yapacak ve görecek o kadar çok şey vardı ki önceden gitmeyi planladığımız Salem ve New England adaları gibi pek çok yere gitmeye vaktimiz kalmadı. Değişken havası zaman zaman gezi planlarımızı değiştirmemize neden olsa da Boston’u tarih, kültür, yeme ve içme merkezli gezileri seven herkese öneririz.
New York – Manhattan: Greenwich Village, West Village ve Meatpacking District
Greenwich Village, West Village ve Meatpacking District tarafları bizim New York’u gezerken en çok vakit geçirdiğimiz yerlerdi. Nedeni basit: bu bölgede yapacak ve görecek çok şey var. Bu arada çok şey var derken müzeler ve New York’un simgesi olan turistik atraksiyonlardan bahsetmiyoruz. Kastımız daha çok cafeler, galeriler, butikler, barlar ve binlerce restoran. Seyahatte bu şekilde zaman geçirmekten hoşlanıyorsanız bu üç bölge baya bir vaktinizi alacak demektir.