Baltimore: “Charm City”

Adı hep ayaklanmalar ve polisiye olaylarla duyulan Baltimore bu yönüyle ilginç ve kötü bir şöhrete sahip olsa da  Amerika Birleşik Devletlerinin en tarihi liman kentlerinden biri. ABD milli marşı Star Spangled Banner’in yazıldığı kent Amerikan edebiyatının ünlü ismi Edgar Allan Poe’nun memleketi. ABD’nin kültürel olarak farklı Kuzey ve Güney eyaletlerinin coğrafi ve kültürel olarak kesişim noktasında bulunan kentte görecek ve yapacak pek çok şey var.

IMG_2314

Okumaya devam et

Güneyin Başkenti: Atlanta

Atlanta, ABD’nin güney eyalatlerinin kültürel ve tarihi başkenti denebilir. Amerika tarihinde gelmiş geçmiş en çok hasılat yapan film olan ve Guinness’e göre tarihin en başarılı filmi kabul edilen Rüzgar Gibi Geçti filmi de bu tarihi atmosferde çekilmiş. Dünyanın en büyük akvaryumuna ev sahipliği yapan Atlanta’da, CNN, Coca Cola gibi dünya markalarının genel merkezleri de bulunuyor. Atlanta, ilk anda güzelliği ile insanı etkileyen bir şehir olmasa ve sadece seyahat amaçlı gelinecek bir yer olarak akıllara gelmese de üç büyük üniversiteye evsahipliği yapan bu büyük şehirde yapacak ve görecek şey çok.

IMG_8862

Okumaya devam et

Boston – Cambridge

Cambridge, Harvard ve MIT üniversitelerinin bulunduğu semt. Zamanında ayrı bir şehir iken zamanla Boston şehrinin bir bölümü haline gelmiş. Cambridge, Boston’da Charles nehrinin kuzey kıyısı boyunca uzanıyor. Her iki üniversite de kampüs binalarını gezmek ve derslerin büyük bir çoğunluğuna katılmak mümkün.

Okumaya devam et

Boston – Downtown, North End, South End, Charlestown

Boston 1773 yılında ABD’nın bağımsızlığını kazandığı tarihi Çay Partisi (Tea Party) ile ünlü bir şehir. Bugün ABD’nin New England bölgesinin merkezi olan Boston, birçok üniversite ve firmanın burada bulunması nedeniyle Amerika’ya yolu düşenlerin en çok gittiği şehirlerden. Boston, tarih, kültür ve yeme içme yönlerinden zengin bir kent. Bize çok sevdiğimiz New York’un daha küçük ve yaşanılabilir bir hali gibi geldi. Toplam bir hafta kaldığımız Boston’da yapacak ve görecek o kadar çok şey vardı ki önceden gitmeyi planladığımız Salem ve New England adaları gibi pek çok yere gitmeye vaktimiz kalmadı. Değişken havası zaman zaman gezi planlarımızı değiştirmemize neden olsa da Boston’u tarih, kültür, yeme ve içme merkezli gezileri seven herkese öneririz.

Okumaya devam et

New York – Manhattan: East Village ve Lower East Side

Lower East Side ve East Village Manhattan’ın etnik çeşitlilik ve kültürler olarak en zengin bölgelerinden. Bu bölgede yapılacak bir yürüyüş ile bir kaç saat içinde Doğu Avrupa (Polonya ve Ukrayna), Yahudi, Latino (Porto Riko ve Küba), Japon ve Çin kültürlerini birbiri ardına görmek gayet kolay ve çok keyifli.

Okumaya devam et

New York – Manhattan: Wall Street ve Güney Tarafları

Dünya finans piyasalarının kalbi olan Wall Street biz gittiğimizde oldukça sakindi. Bu caddenin adı Manhattan ve New York’un ilk yerleşimcileri 1600’lerde güneyden gelen kızıılderili saldırılarına karşı buraya bir duvar ördükleri için Wall Street kalmış. Tabii ki artık ortalıkta bir duvar falan yok.

Okumaya devam et

New York – Manhattan: Little Italy ve Chinatown

Bir zamanlar Manhattan’ın göbeğinde İtalya’nın birebir kopyası olan ve pek çok filme de ilham kaynağı olan Little Italy,  20 – 30 yıl içinde hızla küçülerek sadece turistlerin uğradığı bir “theme park” haline gelmiş. Komşusu olan Chinatown’un hızla artan Çinli nüfusu ile birlikte hızla büyüyerek Little Italy’yi sokak sokak yutması bunun bir nedeni. Diğer bir nedeni ise filmlerden bildiğimiz geleneksel ve birinci kuşak göçmen İtalyan ailelerinin hızla Brooklyn ve Queens gibi şehrin merkezine daha uzak ve geniş bölgeleri mesken tutmaları. Little Italy’nin bir zamanki halleri ise ancak artık Scorsese’nin eski filmlerinden görülebilir.

Okumaya devam et

New York – Manhattan: Greenwich Village, West Village ve Meatpacking District

Greenwich Village, West Village ve Meatpacking District tarafları bizim New York’u gezerken en çok vakit geçirdiğimiz yerlerdi. Nedeni basit: bu bölgede yapacak ve görecek çok şey var. Bu arada çok şey var derken müzeler ve New York’un simgesi olan turistik atraksiyonlardan bahsetmiyoruz. Kastımız daha çok cafeler, galeriler, butikler, barlar ve binlerce restoran. Seyahatte bu şekilde zaman geçirmekten hoşlanıyorsanız bu üç bölge baya bir vaktinizi alacak demektir.

Okumaya devam et

New York – Brooklyn Heights

Bir kaç Amerikan filmi izleyen herkese arkada Manhattan gökdelenlerinin ve hemen yanında uzun bir köprünün olduğu New York manzarası tanıdık gelir. Belki de yüzlerce filmde film kahramanlarını bu manzara önünde sabah koşusu yaparken ya da birbirlerine ilan-ı aşk ederken görürüz. İşte bu manzaraya sahip yer Manhattan’ın hemen batı yakasında yer alan meşhur Brooklyn semti ve Brooklyn köprüsünün altında çekilen filmlerin gerçekten haddi hesabı yok. Brooklyn Manhattan’da çalışan bir çok insanın yaşadığı gayet şirin bir semt ve en az Manhattan kadar zengin bir tarih ve kültürü var. Manhattan’da bulunan ve artık turistik bir atraksiyon olma dışında özelliği kalmayan Little İtaly’nin tersine öz ve hakiki İtalyan mahallesi tam da Brooklyn’de bulunuyor.

Okumaya devam et

New York – Manhattan: Chelsea, Broadway ve Garment District

Bütün Manhattan’ı baştan sona kesen devasa Broadway Bulvarı’nı bir gün içinde hakkını vererek gezebilmek neredeyse imkansız. Müzikalleri ile ünlü olan bölge kilometreler boyunca uzanan ve üzerinde binlerce mağaza, cafe ve tiyatronun bulunduğu bu bulvarın yalnızca çok küçük bir bölümü. Broadway bulvarı her tür alışveriş için de tam bir cennet. Kısıtlı vakti olanlar Broadway Bulvarı’nın parkı da oldukça keyifli olan Union Square’ı kuzey ve güneyden kesen bölümlerini gezerek tadını çıkarabilirler.

Okumaya devam et